Ülkemizde Ve Dünyamızda Domuz Gribi
20.Yüzyıl Grib Salgınları
|
|
|
|
|
|
|||
Bir Grip Salgınının Sonuçları |
|||
İnsan kaybının yanı sıra, pandemilerde çok büyük sosyal ve ekonomik yıkımlar olabilmektedir. 2003 yılında SARS hastalığı bir pandemi karakteri göstermediği halde hastalığın sosyal ve ekonomik sonuçları tıbbi sonuçlarından daha olumsuz olmuştur. 29 ülkede 8096 kişi etkilenmiş, 774 kişi ölmüş, ancak Güneydoğu Asya ülkeleri bu süreçte yıllık GSYH’larının %0.5’ini kaybetmişlerdir. Dünya Bankası bir pandemide, yıllık ekonomik kaybın dünya toplam GSYH’sının %2’si kadar olabileceğini (yaklaşık 800 milyar USD) tahmin etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde bu kaybın daha yüksek olabileceği tahmin edilmektedir. |
|||
Dünyada Domuz Gribi |
|||
Hastalık ABD başta olmak üzere önce bölge ülkelerine, daha sonra da dünyaya yayılmıştır. 11 Haziran 2009’da Dünya Sağlık Örgütü yeni H1N1 grip virüsüne bağlı pandeminin başladığını ilan etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 14 Ekim 2009’da yayınladığı son raporunda, dünyada laboratuvar teyitli vaka sayısının en az 400.000, ölüm sayısının ise en az 4.735 olduğu bildirilmiştir. DSÖ’ye sadece laboratuvar teyitli vakalar bildirilmektedir. Salgın yaşanan birçok ülkede bütün hastalara laboratuvar teyidi yapılamadığından, gerçek vaka sayıları milyonlarla ifade edilecek şekilde çok daha fazladır. Halen güney yarımkürede vaka sayıları düşme eğilimine girmiş ve her yıl görülen normal vaka sayılarına gerilemiştir. Kuzey yarımkürede ise giderek artan vakalarla grip aktivitesi artmaktadır |
|||
Ülkemizde Domuz (Pandemik H1N1) Gribi |
|||
Ülkemizde ilk vaka 15 Mayıs 2009’da ABD’den gelen bir kişide havaalanında termal kamerayla tespit edilmiştir. 21Ekim 2009 tarihi itibarı ile toplam laboratuvar teyitli vaka sayımız 669’dur. Ölen vakamız bulunmamaktadır. Son dönemde tespit edilen vakaların genel durumları iyi olup takip ve tedavileri evlerinde devam etmektedir. Ülkelerin coğrafi konumu, iklimi, aldıkları tedbirlerin etkinliği gibi sebeplerle ülkelerdeki vaka sayıları ve yayılma durumu değişkenlik gösterebilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, ikinci ve daha büyük bir salgın dalgasının sonbaharla birlikte dünyayı etkisi altına alacağı uyarısını yapmıştır. Ülkemiz çok önceden hazırlıklara başlamanın, Bilimsel Kurullar ve DSÖ ile beraber çalışmanın ve süreci iyi bir şekilde yönetmenin semeresini görmüştür. Bu sayede hastalığın ülkemize sirayeti geciktirilmiş, aşı ile korunma dönemi başlayıncaya kadar önemli bir süre kazanılmış, sosyal hayatımızın olumsuzluklardan mümkün olduğunca az etkilenmesi sağlanmış ve diğer ülkelere kıyasla turizmimiz çok daha az etkilenmiştir. Ülkemiz halen hastalıktan az etkilenen ülkeler kategorisindedir. |